24 Eylül 2012 Pazartesi

Sırma

Önünde duran su şişesinden esinlenerek adını Sırma koydum. En sevdiğim bebeğimin adını da kolonyadan esinlenerek Selin koymuştum, pek bir şey değişmemiş. 






27 ile yollarımı ayırıp 28'den gün çalmaya böyle başladım. Cumartesi-Pazar çalıştım ama ne gam...

Şu prenses lambalarından isterdim küçükken. Böyle demiştim geçen gün İstiklal'de yürürken. İnsan ne istediğine dikkat etmeli sahiden. Korkunçmuş biraz. Lambası yok bunun, müziği var, bir de dönüyor. İsterse Chucky olsun valla, gülücüklendim mi gülücüklendim. Çiçeğim bile oldu benim. Sertan da kokteyl hazırladı. Bebeğim, çiçeğim, içkim... daha ne olsun derken bu çaldı: http://fizy.com/s/153vrf


5 yorum:

  1. yazı güzel, fotoğraflar güzel, şarkı güzel... daha ne olsun?

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. sevgili ayşec.,
    nice nice ve doya doya yaşa, gez, oku, sev, mutlu ol sen!

    YanıtlaSil
  3. çok teşekkür ederim! bu sene doğum günümü kutlayanlara, hapşırmışım da "çok yaşa" demişler gibi "hep beraber" demeyi adet edindim.
    güzel dilekleri paylaşmayınca bir anlamı olmuyor mu ne :)
    o yüzden hep beraber :)
    ha kendi adıma leylalığımın, gündüz düşlerimin daim olmasını dilerim...ama kimi düşlerimizin gerçek olmasını da.

    sevgiler :)

    YanıtlaSil
  4. yeni yaşın ilk günleri senişn blogu 'yap-boz'a çevirdi hayırdır?.:) Bak şu teknolojinin yaptıklarına, insan zihni bile gizli kalamıyor artık.:))

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil