8 Temmuz 2013 Pazartesi

Dün Gece Rüyamda Karadeniz'i Gördüm

Uzun bir otobüs yolculuğu yapıyoruz. Gece vakti bir tesiste mola veriyoruz. Dalgaların sesini, kokusunu duyunca yerimde duramıyorum. Çakıllı sahilde koşarak deniz kıyısına iniyorum hemen. Ufacık bir koy burası. Gece karanlık; hiçbir yerde ışık yok. Deniz kara, gözüm kara. Deniz sakin sayılır, dibine kadar yanaşıyorum. Garip bir şey fark ediyorum sonra. Denizin bir ileri bir geri okşadığı yerde kum ve çakıl yerine parke var. "Benim salonun parkelerine benziyor" diye geçiriyorum içimden. Sonra kıyı boyunca bir kaç adım atıyorum, bu defa arnavut kaldırımları görüyorum. "Bizim Beşiktaş'ın arnavut kaldırımlarına benziyor". Sonra denize doğru bir adım atmak için karşı konulmaz bir istek duyuyorum içimde. Dalgaların yalayıp durduğu parkenin üzerine basıyorum. Sert bir zemin değil bu. Sanki uyumakta olan dev bir balinanın üzerinde duruyorum. Duramayıp düşüyorum kaygan parkenin üzerine. Denize doğru hafif bir eğim var, soğuk ve karanlık suya doğru çekiliyorum. Bir yandan bırakmak istiyorum kendimi, bırakayım otobüs bensiz devam etsin. Bir yandan kendimi bırakmamam gerektiğini biliyorum ve gereklilik icabı kaygan parkeye tutunmaya çalışarak kıyıya atıyorum kendimi. Denizin içinde ışık var, o zaman fark ediyorum. Dalgaların parkeye vurduğu yerde beyaz pırıltılar oynuyor. Sanki arkadan bir sokak lambasının ışığı vuruyor ama küçücük koyda hiç ışık yok. Islanmış ve üşümüş vaziyette kıyıya oturup bacaklarımı kendime doğru çekiyorum. Otobüs kalkacak, yolcular hareketleniyor. Hiç gidesim yok.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder