19 Haziran 2011 Pazar

Erik, Kiraz, Halhal

Püskevitin kreması varsa, dramanın kraliçesi var! Son yazdığım sümüklü yazıyı delikanlılık edip silmeyesim tuttu ama nefret de ettim. Her şeyim drama anasını satayım! Aşkım drama, yalnızlığım drama...işim gücüm, tezim bile drama! Tez olsa gene iyi, tez önerim. Bir türlü bir halt öneremediğim için dramatize ettim onu da o kadar. Ama sonra ne oldu, iki saat hönküre hönküre ağladıktan sonra pırıl pırıl oldu kafam. Word'le pek seviştik bu gece, arkası yarın. Olmazsa da olmaz, ölüm mü var ucunda! Kendi dark'ımdan sıkıldım be. Az öteye kay da diyemiyor ki insan kendine. Müebbet çekeceksin haspayı. Öf bi' git!


Ne Haziran'mış, git git bitmedi. Onu yaz, bunu yetiştir. Daha da çeviri vardı, kaldı, aklım orada bir yandan. O Temmuz hele bi' gelsin...o bi' gelsin hele... İstanbul Leyla görsün, paso içeceğim. Öyle içeceğim ki yıllar sonra sorarlarsa "2011 Temmuz mu? Hatırlayamadım" diyeceğim. Tinercilikse tinercilik (bkz. sokakta içmek), yalın ayaksa yalın ayak arşınlamak İstiklal'i. Halhalım hazır zaten, saçlar da hazır oldu mu... tek eksiğimiz buz gibi bira. 


Paramız olursa güzel yerlere de gideriz. Olmazsa gitmeyiz. 


Kız haklı, 4 sene olacak bu yaz. Tam 25 gün sonra 4 sene doluyor. Ben de az manyak değilim ama bir kendine zararlı işte. Akmaz kokmaz bir ayşec. 3'ten sonra saymak anlamını yitirdi biraz. Anlamını yitiren onca şeyin yanında saymak anlamlı bile kalıyor aslında. Martı sesleriyle bir sabah daha sıçtım mavisine çalıyor. "Bu gece bu şehir bana dar" diye yazdım ya dün... Doğru, dar... Dar ama benim. 


Erik çekirdeğiyle kiraz sapı sektirdim bugün. Keyiflendim. 





6 yorum:

  1. Eğer rezalet dediğin bu ise.. sen daha rezalet görmemişsin küçüğüm.:)) Rezalet hatta skandal nedir biliyor musun? misal tez hocan randevu verdi sana atıyorum saat 14:00'e. Odasının kapısını çaldın, açılmadı. Tam bir daha çalacaktın ki, tık tık ların etkisi ile aralandı ve sen hocamm diyerek girdin. Ortalıkta görünmüyordu. Sonra, masanın ucundan görünen bir tek ayakkabı.. Yürüdün sonra ayak da var ayakkabının içinde, bacak baldır falan derken.. Hocan yerde. Yüzüstü. Koştun kalp krizi sanıp, çevirdin ki aaa bir adet bıçak. Gayri ihtiyari elini attın sapına, sap bıçakla beraber elinde kaldı. Sen, bıçak, hocan bir arada. Kapıdan sekreterin çığlığı gelir ve sen kafanı çevirip bakarsın, elinde kanlı bıçakla. BAk işte bu, hesabı verilemez bir rezalettir. Dün gece, buna benzer bir şey yaşadım. Bıçak elime tutuşturuldu. Hadi açıkla bakalım neyi açıklayacaksın.. Onun için salla gitsin, boşver.

    YanıtlaSil
  2. Hocam ne geldi sizin başınıza?! Dizi senaryosu gibi anlattınız, ne diyeceğimi de bilemedim. Hikayenin sonunda herkes yaşıyor mu?

    YanıtlaSil
  3. :)) Yazdığıma göre yaşıyorum gördüğün gibi.:)) O sadece örnekti canım, elimde bıçak falan yok çok şükür. Ama kalecinin penaltı atışı anındaki çaresizliği gibi elinde bıçakla yakalanmış masum pozisyonunda kaldık.:) Yani, boşver senin yazdığın yazı ne ki demeye çalıştım ama sanırım onu da beceremedim.:) Sosyolojik iki vak'a sayılacak insanın bar kavgasına benzer dalaşmalarının arasında kaldım, bira şişeleri ve sandalyeleri güya birbirlerine atarken bana isabet etti.:)))

    YanıtlaSil
  4. Yapmayın ya, çok geçmiş olsun. Ne bileyim işte hayat, her şey olur diye bakıyorum ben de. Bıçak da olur, penaltı da, bar kavgası da. Ama işte herkesin derdi ayrı, ne yaparsınız. Her ne kadar en önemli şeyin sağlık olduğunu aklımda tutsam da şu an bu doktora başvurusu işini nasıl dert edindiğimi anlatamam size. Gerim gerim gerilmiş yay gibiyim..

    YanıtlaSil
  5. Hepsi mecazi anlamdaydı, sözlük anlamı ile algıladığından şüpheleniyorum haberin olsun.:)
    Doktora başvurusu.. De ki olmadı, ne değişir? Güneş batıdan doğmaya başlamaz. Öyle değil mi? Güneş batıdan doğmadığı sürece de sorun yok demektir.Kaldığın yerden devam edersin.

    YanıtlaSil
  6. Dedim ya "hayat, her şey olur" diye bakıyorum. Son günlerde algım baya baya boy seviyesine geldi, kusura bakmayın. Stres, uykusuzluk, sonra yine stres..
    İşte ben pek emin olamıyorum doğar mı doğmaz mı, hiç doğmaya da bilir gibi geliyor. Ben neden uğraşıyordum bunun için, onun da ucunu kaçırıyorum bazen ya neyse.. yoksa haklısınız, biliyorum da malum, anlamak çözmeye yetmiyor (:

    YanıtlaSil