Bir bakıyorum yaprakları yaşlıların ellerine benzemiş; damar damar, saydam. Ne çiçeği kalmış, ne çiçek açacak takati.
Bir bakıyorum tam kalbinden küçücük yemyeşil yapraklar çıkartmış. O zaman biliyorum ki geniş yapraklar altında mor tomurcuk avına çıkmam yaklaştı.
Hep böyle ölüp ölüp diriliyor sanki.
Ben de "bazen çiçek açıp bazen solacağım" diyen Candan'ı anıyorum "elbette".
Kadın haklı beyler, dağılın!..
Ahir ömründe nice kez ölüp ölüp diriliyor insan.
Gerçekten ölüyor.
Ama diriliyor.
Öyle veya böyle.
Yeniden ölmek için.
Adını Candan mı koysam? Ama ya sahiden ölürse? O zaman hiç dayanamam.
Adını koymaya gerek yok... Candan, şarkıları ve mor menekşem bir ve aynı gönlümde.
Bir bakıyorum tam kalbinden küçücük yemyeşil yapraklar çıkartmış. O zaman biliyorum ki geniş yapraklar altında mor tomurcuk avına çıkmam yaklaştı.
Hep böyle ölüp ölüp diriliyor sanki.
Ben de "bazen çiçek açıp bazen solacağım" diyen Candan'ı anıyorum "elbette".
Kadın haklı beyler, dağılın!..
Ahir ömründe nice kez ölüp ölüp diriliyor insan.
Gerçekten ölüyor.
Ama diriliyor.
Öyle veya böyle.
Yeniden ölmek için.
Adını Candan mı koysam? Ama ya sahiden ölürse? O zaman hiç dayanamam.
Adını koymaya gerek yok... Candan, şarkıları ve mor menekşem bir ve aynı gönlümde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder