3 Ekim 2016 Pazartesi

"Kitapsız İlim, Ahmet Tarık Tekçe'siz Filim Olmaz!"



4 Ekim Ahmet Tarık Tekçe'nin ölüm yıl dönümü. 

Yeşilçam'a "Kitapsız ilim, Ahmet Tarık Tekçe'siz filim olmaz!" düsturuyla ismini kazıyan bu güzel adam 1964'ün 4 Ekim'inde, son filmi Yankesici Kız'ın galasına katılmak için eşi ve Filiz Akın'la birlikte Karabük'e gitmektedir. Safranbolu yolunda bir kamyon aniden önlerine çıkar. Otomobilin şoförü ve Tekçe oracıkta hayatını kaybeder, arkada oturan eşi ile Filiz Akın sağ kurtulurlar. Boğulmaktan çok korkan Natalie Wood'un bir tekne gezisinde boğularak ölmesi misali Ahmet Tarık Tekçe de en korktuğu biçimde, araba kazasında can verir. Sonrasında "filim"ler isteseler de istemeseler de Ahmet Tarık Tekçe'siz kalırlar. (Fakat öncesi, yani yaşam hikayesi de bir hayli ilginçtir. Bir googlelayıverip okumanızı tavsiye ederim.)






Yukarıdaki videonun çekip alındığı Bekarlık Sultanlıktır (1963) filmini henüz izlemedim, Ahmet Tarık Tekçe'nin gözlerimi ışıldatan performanslarından birine kesinlikle benzemiyor. Fakat Vahi Öz ile Hüseyin Baradan arasında geçen laf dalaşının hikayesini anlatmazsam dilim şişer. Atıştıkları esnada Vahi Öz "Allah cezanı versin Osman Bey!" diyor, Hüseyin Baradan da ona "Erkeklik öldü mü Atıf Bey!" diye çıkışıyor. Burada geçen "Osman", Osman Fahir Seden; "Atıf" ise Atıf Yılmaz Batıbeki. İki büyük yönetmenin film afişleriyle kavga ettikleri bir iki yıl öncesine atıf yapılıyor.

Atıf Yılmaz 1961 yılında, senaryosunu Vedat Türkali'nin yazdığı, "Allah Cezanı Versin Osman Bey" adında bir film çeker. Bu isme ayar olan Osman Seden 1962 yılında, senaryosunu Bülent Oran'ın yazdığı, "Erkeklik Öldü mü Atıf Bey?" adında bir filmle karşılık verir. Bu arada her iki filmin başrolünde de erkek güzeli Orhan Günşiray oynamaktadır. İşte 1963 tarihli Bekarlık Sultanlıktır filmindeki Vahi Öz-Hüseyin Baradan atışması da aslen bu atışmaya dayanıyor. [önemli edit: Bugün (11.10.2016) Sinematek 50. Yıl kapsamında düzenlenen MAFM'deki Adı Vasfiye filminin gösteriminden sonra Deniz Türkali'ye bu muhabbetin aslı astarı olmadığını sordum. Yokmuş, bizimle eğlenmişler o kadar. İnternet sayesinde hepten yayılma fırsatı bulan bu şehir efsanesini de burada sonlandıralım. MYTH BUSTED. Eğlenceli mit ama, hakkını yiyemem.]

Ahmet Tarık Tekçe'yi anmak için başlayıp, yüreğim kaldırmayınca cıvıttım. Affola. 


Not: "Kim bu bağıran?" sorusu üzerine Aziz Basmacı'nın "Rıfat diye biri!" dediğini şimdi fark ettim. Rıfat Diye Biri (1962) de başrollerinde Ayhan Işık ve Semra Sar'ın oynadığı, senaryosu Attila İlhan'a ait çok sevdiğim bir Ertem Göreç filmidir. Kim bilir kaçırdığım daha kaç referans var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder