Gümüşlük güzel ama Mazı'nın gözünü seveyim:
Hristo Amca'nın yaptığı uzo değil basbayağı, hem de mis gibi rakı çıktı. Su katınca beyazlamıyor, anasonsuz. Tadı acı, sert, karakterli. Bahçemizin kavunu da inadına tatlı, mayhoş. Köyün elektriği gidince yıldızlar iyice gösterdi kendini. Samanyolu yine yorgan gibi örttü üstümüzü. Radyoda sanat müziği bulamayınca -madem komşunun rakısını içiyoruz dedik- buzukisinden de sebeplendik. Hangisi çarptı bilmiyorum ama şişenin dibinden şüpheleniyorum. Bir sarhoş olmuşum ki sarhoş olduğumu bile hatırlamıyorum. Keyiften içmek ne güzelmiş fakat. Kendimi yok etmek için değil artık, hemencecik yarın olsun diye en fazla. Sonra yine yarın olsun, sonra yine ve İstanbul'da bulayım kendimi.
Bir yorumumda, bu sene tatile ilişkin resim koyan ve yazı yazanlar hakkında sayıp döktüklerime ilişkin bir şeyler karalamıştım değil mi?..
YanıtlaSilSen zeki bir kızsın, bulursun..( Son noktayı koymama fırsat kalmadan, bir bardak çayı üstüme boca ettim.)
Hep siz mi bıyık altından güleceksiniz, daha fotoğrafları çekerken aklımdaydı yorumunuz :)
YanıtlaSilAferin.. Kıs kıs gülüyormuş..:))
YanıtlaSilBirincisi az daha haşlanıyordum, hem de bu sıcakta.:))
Sonuncusu: En sevdiğim laftır, intikam yemeği soğuk yenir.. Ben de güzel yerim.:))