16 Aralık 2012 Pazar

Kendine Saklama

İnsan neyi, neleri kendine saklar, saklayabilir? 
Bu yağmurlu Pazar günü aklıma düşüverdi...
Öfkesini, nefretini, kırgınlığını, mutsuzluğunu saklayabilir insan ve sevgisini de.
Aslında hiçbirini saklamasak biraz kaotik olmakla birlikte daha iyi bir hayatımız olabilirdi. 
Huzurlu olmasa bile aklı rahat insanlar olabilirdik. 
Çuvaldız kendime elbette.
Son yıllarda kendime ettiğim en büyük kötülük, kendime saklamak oldu. Kızdım, sustum. Kırıldım, sustum. Mutsuz oldum, sustum. 
Anladık, inatçıyım ama insan hiç inat eder mi "mutluyum ve mutlu olacağım" diye! İnsan insana değil de insan en çok kendine yalan söylüyor abicim. 
Çetelesi tutulsa, başkalarına en az, kendine en çok yalan söyleyen insan ben çıkabilirdim. Neyse ki tutulmuyor. Öyle saçma çetele mi olur zaten.
Zalimler mazlumlardan çıkar hesabı, en ateşli düzen savunucuları da düzen karşıtlarından mı çıkıyor ne? Eski aşkta-anarşikler kırpılıp kurduğu düzenin üstüne titreyen kadınlara mı dönüşüyor acaba?
İnsan değişiyormuş. Öyle diyorlar. 
Ne oluyor insan? Kızgınlığı ve kırgınlığının yanı sıra sevgisini de mi saklamayı öğreniyor? 
Madalya mı veriyorlar, kuş mu konuyor, ne oluyor?
Anlamıyor ben. 
İnsan neyi neden saklar arkadaş?!
İnsan ulan bu, öğretmediler mi okulda? İki göz, iki kulak; bir ağız, iki dudak. Kızacak, kıracak, üzecek üzülecek, mutsuz olacak, çok sevecek sevilecek, belki götünde patlayacak, belki o öyle sanacak, belki de mutlu olacak kim bilir ama olacak bunlar. 
Sevgi dediğin kızmakla kırılmakla azalsa, mutlu görünmekle çoğalsaydı... mümkün değil üstüne o kadar film, şarkı, kitap üretilemezdi. Koftiden bir şey olur, "seni seviyorum"lar havada uçuşurdu. 
Böyle işte. Aklıma düştü Pazar Pazar... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder