29 Aralık 2012 Cumartesi

"Pond"

"Run you clever boy, and remember."

Doctor Who Christmas Special 2012 "The Snowmen" izlediğim en iyi Doctor Who bölümü sayılmaz ama doktorun Matt Smith olduğu bölümler içinde en iyisi olabilir. 

    -----Bol miktarda spoiler içerir-----
 
Jenna-Louise Coleman'ı Asylum of the Daleks bölümünde Oswin Oswald olarak gördük önce. Biz gördük ama doktor görmedi, yalnızca duydu. O bölümde Oswin bir parti öldü. Şahsen epey sinir oldum çünkü güzel olduğu kadar zeki ve komikti de. 

Aylarca bekledikten sonra ancak az önce izleme fırsatı bulabildiğim Christmas Special "The Snowmen"de -beklendiği üzere- Jenna-Louise Coleman'ı yeniden görünce çok sevindim. "Ölen karakteri izleyiciye nasıl yedirecekler" diye düşünmenin yersiz olduğunu fark ettim. Özellikle de bundan önce 10 kez rejenere (regenerated) olmuş bir doktorun zaman ve mekanda yolculuk ederken yaşadığı maceraları izlediğimi düşününce...

Yapılan göndermelerin dikkatimi çeken birkaç tanesi bile yeteri kadar etkileyiciydi benim için. İlk olarak, doktorun gözlük takmasını çok yadırgadım mesela. "Bowties are cool" bitti, "glasses are cool" dönemine mi geçtik diye düşünürken Amy Pond'un yer aldığı son bölümde taktığı gözlükler olduğunu fark ettim. O kızılı bir türlü sevememiştim ama insan alışıyor tabi. The girl who waited, neticede...

Sonra Sherlock göndermelerine bayıldım. Dr. Simeon'un çalışma odasına dalıp Sherlock gibi lahzada çıkarımlar yapması fakat Sherlock'un çıkarımlarının aksine hiçbirinin tutmaması ve ardından The Great Intelligence'taki kardan küreye "Moriarty" demesi... Bunlar hep şık göndermeler. Üçüncü sezonunun çekimleri 2013 Mart'a ötelenen Sherlock'u özlediğimi anımsadım. Üşüyoruz Moffat reis, bir şeyler yap da!

Şu "Ms. Montague" isim seçimi var bir de. Doktorun evli olduğunu biliyoruz ama bir Juliet mi doğuyor acaba diye heveslendim. Sonra Juliet'in bir Montague değil Capulet olduğunu hatırlayınca hevesim kursağımda kaldı.

Aman canım, kız daha ilk bölümden (yer aldığı ikinci bölüm teknik olarak) doktoru şapadanak öptü mü, öptü. İlk bölümden öldü mü öldü (teknik olarak ikinci ölümü). Doktoru öpmeyen companion'ı hiç oldu mu zaten? Olmadı. "Smart is the new sexy" imiş, hah! "Smart is the sexy"! 

O değil de, izlediğim en romantik Doctor Who bölümü olabilir bu. Gerçi üç sezon boyunca Amy ve Doctor arasındaki üstü -çoğu zaman- kapalı cinsel gerilime maruz kaldıktan sonra bütün ikili planlar romantik gelmeye başlamış olabilir tabi! Hayır, bu sefer farklı. Bu kızda Amy'nin eblehliğinden eser yok, zehir gibi yavrum. Yalnız neydi o öyle dakika bir gol bir TARDIS'in anahtarını vermeler, kızın avcuna koyup avcunu da eliyle kapatmalar filan. Bi' destur, az bekleseydin.

Ve o en baştaki "bu ellerle mi!" tripleri... Ne o, artık dünyaları kurtarmayacakmış! Niye, Amy ile Rory öldü diye... O yüzden de yeniden harekete geçmesi için gereken anahtar kelime "Pond"du. Derdini yalnızca bir kelimeyle anlatma oyunu ise tek kelimeyle harikaydı. 

Nisan'da yeniden başlayacak dizinin (S7 E6-13) ana başlığı "Finding Clara" olacak gibi gibi. Diğer bir deyişle "ne ayaksın kızım sen?" zira ölüp ölüp diriliyor kendisi, hayli tekinsiz bir durum. Doktorun bu romantik halleri de beni korkuttu açıkçası. Nazik, barışçıl, duygusal bir adam olmasına alışığız da romantizm?! Kız da az değil haa, o mezar yazısı neydi öyle: "Remember me for we shall meet again". Haspam. Çok bekletme o zaman sen de.

Ayrıca muhafazakar bir kişi olarak jenerik görüntüleri ile TARDIS'in iç dizaynının değişmiş olmasından memnuniyetsizlik duyduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.


Not: Doctor Who izleyen pek fazla arkadaşım yok. O yüzden burada paylaşmazsam dilim şişer!

Not 2: Anlaşıldı bu sezon sufle yapmayı öğreneceğim. 

2 yorum:

  1. doktorun hastasıyız ;-) hatta hepimiz doktoruz demek istiyorum ama hepimizi bilmiyorum. en azından ben aynı doktor gibi hissediyorum. bir de onun kadar iyimser olabilsem... tabii daleklerin beni görünce korkudan tir tir titremeyecek olmalarının da bir etkisi olabilir kötümserliğimde.

    benim şimdiye kadar seyrettiğim en iyi bölüm TARDIS'in "something old, something borrowed and something blue" olarak amy'nin düğününde ortaya çıktığı bölümdü. bu anlattığın bölümü epey bekleyeceğim gibi görünüyor. çünkü cnbc-e'de izliyorum ben. her ay dergiyi açıp içindekiler kısmında diziler listesine bakıyorum ama doktor yok :-(

    YanıtlaSil
  2. haklısın o bölüm de baya keyifliydi ama bunu izleyince bana hak vereceksin. amy ve rory hakkında verdiğim dev spoiler için beni affedebilecek misin? :)

    geçen ne oldu... facebook statüme "something old something new, something borrowed something blue" yazdım ve aklımda yalnızca TARDIS var. sonra millet mesaj atmaya başladı "evleniyor musun ayşec." diye. bir süre anlam veremedim, kaç dakika sonra jeton düştü. deyimi o kadar soyutlamışım ki orijinal anlamından, blue diyor ya tamam, o TARDIS artık benim için :)

    ben ilk defa dokuzuncu doktor zamanı denk gelmiştim cnbce'de ama david tennant sayesinde sardırdım. matt smith bir tennant olmamakla birlikte izlemeye devam ediyorum işte. sci-fi da sevmem aslına bakarsan ama doktorun hastasıyız dediğin gibi :)

    bak seven birini bulunca nasıl şımardım iki dakikada, bıdı bıdı yazdım ha yazdım :)

    YanıtlaSil