Hiçbir zaman tamamlanmayan bir yapboz gibi. Eksikliğiyle malûl değil. Aksine, onunla var. Tamlık daha tanımlandığı andan itibaren gerçekleşmesi beklenmeyen bir ideal, bir referans noktası ancak. Çok yaklaşılabilen, vardım sanılabilen hayalî bir ülke. Yetişkinlikte de inanmaya devam etmek acı verici. Bir başkasıyla tamamlanmayı beklediğim zamanlar oldu, olmuştu. Karşında duran insana korkunç ağırlıkta beklentiler yüklemek anlamına geliyor bu. Büyük haksızlık. Sonra baktım ki iş öyle değil, mesele benimle ilgili. Her şey değişti o zaman. Sevmek büsbütün yeni bir şey oldu. Yine emek kaldı ama başka türlü. Ayakları toprağa bastı sanki. Daha sevecen, daha dingin, daha hakiki.
Hiç tam olmadım, olmayacağım da. Fakat neden yalan söyleyeyim, hiç bu kadar eksik hissetmedim.
Yap, boz, yap, boz, yap.
Hiç tam olmadım, olmayacağım da. Fakat neden yalan söyleyeyim, hiç bu kadar eksik hissetmedim.
Yap, boz, yap, boz, yap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder