3 Ocak 2011 Pazartesi

Something Borrowed, Something Blue



hiçbir şeyi doğru yapmayı beceremiyorum. gerçi buruk kırık da olsa bir gülümsemeyle yazıyorum artık bunu. en iyi pasları alsam da bir türlü gole çeviremedim. hatta...kendi kaleme attım desem yeri. hayır, futbolu hala sevmiyorum ama çarşı'yı eğlenceli bulduğum doğru; futbol benzetmelerini de itici, ama içimden yaptığım oluyor arada. "bu da mı gol değil hakim bey" diye isyan eden sürmeli sadri alışık'a istinaden o da.


yarın erken mi kalkmalıyım, o zaman neden sabaha kadar bir sezon  how i met your mother izlemiyorum? yetmez, çalan şarkıların peşine düşmeli ve bir bir dinlemeliyim. tek başıma bir anlamı yok, paylaşmalıyım da. yarın erken mi kalkmalıyım? o zaman bunu da yanlış yapmalı, uykusuz kalmalıyım.



morali bozuk arkadaşlarıma başından sonuna kadar friends izlemelerini önerecek kadar bile bilmiyorum bazen ne söyleyeceğimi. ağzımdan çıkanlar hep yanlış sanki. daha çok susmam bundan. şikayet etmiyorum. hayır, o depresif saçmalıklardan biri değil bu. dizinin tekinden aparttığım birkaç huzurlu şarkı sadece. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder